19 Mart 2015 Perşembe

MALNUTRİSYON NEDİR?


Malnutrisyon; antropometik ölçümler,biyokimyasal testler ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili sosyal ve ekonomik durumun araştırması ile öğrenilir.

Malnutrisyonu anlamak için belirlenmiş antropometik göstergeler;
• Doğum ağırlığının 2.5kg’nin altında olması,
• Yaşa göre boy standardın %80-60 altında olması,
• Yaşa göre boy standardın %90 altındaolması,
• Yaşa göre ağırlık standardın %80 altında altında olmasıdır.
Beş yaş altı grupta ölüm oranı, diğer yaş gruplarına nazaran daha yüksektir. Solunum yolu hastalıkları ve gastroenteritler malnutrisyonun anlaşılmasındaki klinik verilerdendir. Hemoglobin malnutrisyonlu çocuklarda(6 ay ile 6 yıl arasındakilerde) 11g/100ml altındadır. Malnütrisyon tek nedenden kaynaklanmadığı gibi birkaç nedenin sonucu da olabilir.Bu nedenlerin başında enerji ve besin yetersizliği gelir.
Araştırmalar, ailenin gelir düzeyi ile çocuklardaki malnutrisyon arasındaki ilişkinin, çok yoksullar dışında çok önemli olmadığını göstermiştir. Enerji ve besin yetersizliğinden kaynaklanan malnutrisyonun en önemli nedeninin çocuk için önemli besin öğeleri içeren hayvansal besinlerin(protein) pahalı olması nedeniyle gelir düzeyi düşük ailelerin bu besinlere ulaşamaması olduğu bilinir.
Bir başka neden ise ailenin besinler konusundaki eğitimsizliğidir.Çocuğu için en kaliteli ve uygun besinleri,besinlerin uygun hazırlama yöntemlerini bilmeyen aileler çocuklarını yanlış beslemekte ve malnütrisyona sebep olmaktadırlar. Yanlış geleneklerden ve bilgisizlikten dolayı yanlış beslenen çocuklarda da sık olarak malnutrisyon görülebilir. Örneğin şeker ve nişasta karışımı ailelerin bebeklerini beslemede kullandıkları bir mamadır. Bebeğin enerji gereksinimini karşılamasına karşılık vitamin ve mineral ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalır.
Bir başka malnutrisyon nedeni ise çevre sağlığı koşullarının kötülüğü sebebiyle çocuğun enfeksiyonlardan korunamaması ve sık sık enfeksiyona yakalanmasıdır. Malnutrisyon ve enfeksiyon ilişkisi iki yönlüdür. Malnütrisyonlu hastaların enfeksiyona çok daha kolay yakalanabileceği ve enfeksiyonu geç atlatabileceği gibi enfeksiyonlar da malnutrisyona sebep olabilir. Parazitlerden oluşan enfeksiyonlarda besinlere parazitler ortak olduğundan alınan gıdalar çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaz.
Diğer enfeksiyon türlerinde ise iştah azalabilir ,beslenme güçleşebilir, besin kayıpları artabilir. Malnutrisyonda sosyo-kültürel etmenler de söz konusudur. Yapılan araştırmada anne sütüyle beslenmemiş ya da çok az anne sütü emmiş bebeklerde malnutrisyonun görüldüğü saptanmıştır. Bununla birlikte 7. ayında ek besinlere başlamış olanlarda daha geç başlamış olanlara nispeten daha sık malnutrisyon görülür. Buna göre ilk 6 ay anne sütü malnütrisyonu önlemede yeterli olmaktadır. Ancak 6 ay sonrasında anne sütü yetersiz kalmaktadır. Bundan sonra ek besinlerin kalitesi, verilme zamanı, sıklığı, malnütrisyondaki önemli etkendir. Doğumdan sonra oluşan sindirim emilim ve metabolizma bozukluklarıda beslenmeyi önemli ölçüde etkilediğinden malnütrisyon sebebi olabilir.yine konjenital anotomik bozukluklar da besin alımını önleyerek malnütrisyona sebep teşkil eder.
Çocuklarda Malnütrisyonun Çeşitleri PEM(Protein-Enerji Malnütrisyonu)
 Marasmus; PEM sonucu görülür. Marasmus görülen çocuklar ya uzun süre ek besin verilmeden anne sütü ile beslenmişlerdir ya da anne sütünün yetersizliği bahanesiyle ilk aylardan mama ile beslenmişlerdir.Bir diğer etken de sosyo kültürel değerlerin öğrettiği ağlayan çocuğu tatmin için şekerli su,su ile seyreltilmiş süt,çay lokum verilmesidir. Ayrıca tekrarlayan enfeksiyonlar çocuğun besin depolarını boşaltmış ve beslenmesini de güçleştirmiştir. bu durumda çocuk artan enerji ihtiyacını dokularında depolarından karşılar. Bu durumda çocuk kendi yaşı verilen standart ağırlık ölçümlerinin çok altında kaşeksi görünümdedir. Daha ileri gitmesi halinde çocuğun cildi yaşlı bir görünüm kazanır. Ödem olmamasına karşın vücuttaki hücre dışı su miktarı fazladır.
• Kuvaşiorkor; yeterli enerji alan fakat proteinsiz diyetle beslenen çocukların hastalığıdır.Genellikle 1-3 yaş grubunda görülür. Sütten kesilen çocuklar yalnız saf veya safa yakın karbonhidrat içeren şeker, nişasta ile beslenirlerse kuvaşiorkor oluşur.Çocuğun büyüme ve gelişmesi protein yetersizliğine bağlı olarak durma noktasına gelmiştir.Vucut direnci de normalin çok çok altına düşer ve çocuğun enfeksiyonlara yakalanma sıklığı artar,zincirleme olarak beslenme durumu daha da kötüleşir. Klinik belirtilerinde huzursuzluk ve azalan kas tabakasına karşılık çok az miktar yağ tabakası vardır. İlerleyen vakalarda saçın kızıla dönüşmesi ve cilt yaralarının oluşması görülebilir. Enerji metabolizması bozuktur ve yeterli enerji üretilmez. A vitamini oranı çok düşüktür,kanın yağ oranı yükselmiştir.Malnutrisyonun marasmus mu yoksa kuvaşiorkor mu olduğu biyokimyasal olarak ‘Glukokortikoid’ hormonunun miktarıyla anlaşılır.bu hormon marasmusta fazla,kuvaşiorkor da daha azdır.
Malnütrisyonu engellemek için gebeliğin ilk anlarından itibaren annenin beslenmesine dikkat etmesi tüm besin gruplarını içeren dieyle beslenmesi gerekmektedir.Çay-kahve tüketimini sınırlandırmalı,içki ve sigarayı tamamen bırakmalıdır. Bebek doğduktan sonra anne etkili emzirme tekniklerine uyarak bebeğini ilk 6 ay sadece kendi sütüyle beslemelidir(Bebeğin anne sütünü almasının zararlı olabileceği durumlar yoksa).Tüm teknikleri uyguladığı takdirde bebeğin anne sütünü yetersiz bulması gibi bir sorun kalmayacaktır. Bunun dışında geleneklere uyum sağlayarak ek gıdalara asla başlamamalıdır.6 aydan sonra ise protein kaynakları olarak sırasıyla yoğurt-peynir-yumurta ve son olarak da inek sütü vermelidir. Bunların yanında asitliği bebeğin sindirim sistemine uygun meyve-sebzelerle de beslemesi gerekmektedir. Ayrıca bebeğini tüm besin gruplarını içeren menülerle beslemeli dengesiz beslemekten kaçınmalıdır.
Malnütrisyonlu Çocukların Beslenmesi
Malnütrisyonda yitirilen vücut dokularının tekrar sentezi, yeterli düzeyde enerji ve besin alımını gerektirir. Hafif malnütrisyonda yitirilen ağırlığın çoğu adipoz doku olmasına karşın, uzun süre ağır malnütrisyonda, özellikle enfeksiyonlu durumda, kas kitlesinin %55-60’ ı yitirilebilir.
Malnütrisyonlu çocukların yitirilen ağırlıklarını normal duruma getirmek üzere kazanılacak 1 kg için 6000-7000 kalorilik enerji ve 83 g örnek proteine gereksinim olduğu hesaplanmıştır. Örneğin, ikinci derecede malnütrisyonlu bir çocuğun 30 gün içinde 1 kg kazanması için yaşına uygun önerilene ek olarak, günde 200-234 kalori enerji ve 3 g civarında proteine gereksinimi vardır.
İnsan sütü dışındaki besinler kullanıldığında protein miktarı 5-6 g’a çıkar. Ağır malnütrisyonlu olgularda elektrolit kaybı da hat safhada olduğu için serum takviyesi yapılmalıdır. Orta derecedeki malnütrisyonların genelinde ishal görüldüğü için diyet posasız, yağı az, enerji ve proteini yeterli olacak şekilde düzenlenir.
Genellikle malnütrisyonlu çocuklar çeşitli besinlere alıştırılmadıklarından bu durum dikkate alınmalıdır. Malnütrisyonlu çocuklar için en iyi besin yağsız süt veya yoğurttur. Yağsız süttozu bulunursa sulandırılarak çocuğa verilebilir. Yağsız süt veya süt tozu bulunmazsa normal süt veya yoğurt yarı yarıya sulandırılarak azar azar ve sık sık malnütrisyonlu çocuğa verilebilir. Normal çocuklar bir öğünde 125 ml alıp altı öğün beslenirse, malnütrisyonlu çocuk bir öğünde 80-100 ml alıp 8-9 öğün beslenir. İki üç günde ,çocuk bu karışımı tolere edilince tam süt veya yoğurt verilir. Bunu da tolere edince meyve suları ve yumurta diyete eklenir.
İshal tamamen durup çocuk muntazam yemeye başlayınca, yoğurtlu çorba, muhallebi, az yağlı kıyma konmuş sebze yemekleri de verilir. Et veya yumurta olmadığı zaman süt ve yoğurt miktarı arttırılır. Bunlar da yeterli bulunmazsa protein ihtiyacını karşılamak için kırmızı mercimek ve un ile çorba yapılabilir. Yine zengin içeriğinden dolayı tarhana çorbası verilebilir.
                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder